HAMDİ
TANSES |
Derleme
: M. Ufuk MİSTEPE
(Araştırmacı
- Orman Endüstri Yüksek Mühendisi)
HAMDİ
TANSES
HALK MÜZİĞİMİZİN
DUAYENİ
1946 Ünye doğumlu. İlköğrenimini Ünye'de gördü. İlk müzik derslerini Ahmet YAMACI ve Kanunî İsmail Hakkı Bey'den aldı. 1968 - 1973 yılları arasında İstanbul Belediyesi Konservatuarı'nda İcra Heyeti'ne katıldı.
Adnan ATAMAN, Tuncer İNAN ve Hamdi ÖZBAY'dan dersler aldı. Bu arada üniversiteye girerek Makina Mühendisliği öğrenimini gördü. 1969 - 1975 yılları arasında sahneye çıktı. Türkiye'nin çeşitli kentlerinde konserler verdi.
Bunun yanı sıra Anadolu'nun birçok yöresini gezip, halk türküleri derledi. TRT ve konservatuar arşivlerine önemli yapıtlar kazandırdı. Ünlü saz yapımcısı Ragıp AKDENİZ'e çok şey borçlu olan Hamdi TANSES, onun saz atölyesinde Arif SAĞ, Muhlis AKARSU, Yavuz TOP ve Ahmet YAKIŞAN'la birlikte çalıştı.
Bu arada derlediği türkülerin bir çoğunu plâk ve kasetlere okudu. 1980'de Almanya'ya giderek çeşitli kentlerde Müzik Öğretmenliği yaptı; birçok üniversite, kültür kuruluşları ve derneklerde konferanslar verdi, uluslararası konserlere katıldı.
Hamdi
TANSES Fotoğraf Arşivi
Şimdiye kadar Almanya ve öteki Avrupa ülkelerinde birçok ödül kazanan ve 10 kitap yazan TANSES'in ayrıca çok zengin bir müzik âletleri koleksiyonu var. Evli ve üç çocuk babası... 1993 yılından bu yana Almanya'nın Rüsselsheim kentinde Müzik Öğretmeni olarak çalışmalarını sürdürüyor.
Hamdi TANSES, Yüksel PAZARKAYA ve Eşi
İnci Hanım'la.
Hamdi
TANSES Fotoğraf Arşivi
ÖNSÖZ
Türküler, Anadolu insanı ile yoğrulup bütünleşen, toplumsal barışın en önemli öğesi ve insanlar arası ilişkilerin en sağlam köprüsüdür. Özgürlüğün, barışın, hoşgörü ve saygının en önemli temel taşlarından biri olmuştur günümüze kadar. Türküler, Anadolu toprağının hamuru, mayası gibidir. Yüzyılların ardından bugüne, bir çakıl taşı gibi arına arına, eksile çoğala, dilden dile, kuşaktan kuşağa aktarılarak gelirler.
Sayısız uygarlıklara can veren bu topraklarda, insanlığın başlangıcından itibaren türküler vardır. Türküler, Anadolu halkının bebeliğinden başlar. Dünya’ya gelen çocuklar analarının ninnileri ile gözlerini açarlar. İlk müzik eğitimi böyle başlar ve devam eder. Anadolu’yu öğrenmek, tanımak ve bilmek istiyorsak türkülerle kucaklaşıp onları can kulağı ile dinlememiz gerek. Çünkü türküler halkın can damarı, yanık yüreği, duyuş, düşünüş ve davranış birliğidir.
Yüreğindeki Sevgiyi Çocuklara
Sazının Tınısıyla Aktaran Hamdi
TANSES
Hamdi
TANSES Fotoğraf Arşivi
Halkın düşüncesinde, sevgisinde, tasasında, direnişinde, askerliğinde, yokluğunda, gurbete çıkışında.. kısaca yaşamının her alanında hep türküler vardır. Türküler halkın kitabı, gazetesi, iş ve imecenin güç kaynağıdır. Çünkü türkülerin içinde yaşanmış olaylar gizlidir. Halk, söylemek istediği ne varsa türküler aracılığı ile söylemiştir. Bu albümdeki türküler, maniler, deyişler ve ezgiler uzun uğraşılarla bir araya getirildi. Çocuklarımız ve gençlerimiz bir araya gelip, hep bir ağızdan söylesinler diye özenle seçildi. Bu kültür hazinelerimizin gelecek kuşaklara aktarılmasında çocuklarımızın önemi büyüktür.
Halk türkülerini çocuklarımıza öğreterek, onların gelecekte de yaşamasına, dolayısı ile toplumsal dayanışma, kardeşlik ve barışın gerçekleşmesine katkıda bulunalım. Bu uğurda emek harcayanlara, yorulup ter dökenlere saygı ve sevgi borcumuzdur.
Ödemeden geçemeyiz.
18.01.1999 Hamdi TANSES, Mainz - Almanya
HAMDİ
TANSES
Hamdi TANSES, 1946 yılında Ünye’nin Velibayraktar Köyü’nde doğdu. İlkokulu dışarıdan bitirdi. Yedi yaşında kaval çalmayı öğrendi, türküler söylemeye başladı. Türkü dağarcığını gün geçtikçe geliştirdi. Ortaokul ve liseyi Ünye’de tamamladı. 1967 yılında İstanbul’a geldi. Müzik dersleri almaya başladı. İlk müzik derslerini Ahmet YAMACI ve Kanunî İsmail Hakkı Bey’den aldı. Uzun yıllar İstanbul Belediye Konservatuarı İcra Heyeti’ne katıldı. Adnan ATAMAN, Tuncer İNAN ve Hamdi ÖZBAY’ın yardımlarını gördü. Ünlü saz yapımcısı Ragıp AKDENİZ’e çok şey borçlu olan Hamdi TANSES, onun saz atölyesinde Arif SAĞ, Muhlis AKARSU, Yavuz TOP, Ahmet YAKIŞAN’dan müzik bilgileri aldı. Sahne yaşantısına katıldı. Birçok plâk doldurdu, kasetler yaptı. Yıllarca türkü dinleyen Hamdi TANSES, TRT ve konservatuar arşivlerine önemli yapıtlar kazandırdı. 1980 yılında Almanya’ya giden Hamdi TANSES çeşitli kentlerde Müzik Öğretmenliği yaptı. Kültür kuruluşlarında ve derneklerde konferanslar verdi. Uluslararası konserlere katıldı. Almanya’da ve öteki Avrupa ülkelerinde önemli ödüller aldı. Sanat
yaşantısını şu sıralarda Almanya’da
sürdüren Hamdi TANSES bir Alman Müzik Okulu’nda
Müzik Öğretmeni olarak çalışmaktadır. |
.
ALMANYA’DA
ÇOK YÖNLÜ BİR AYDIN :
HAMDİ
TANSES
Fakir BAYKURT ve Hamdi TANSES Gurbeti Terennüm
Ederlerken
Hamdi
TANSES Fotoğraf Arşivi
Fakir BAYKURT
Hamdi Tanses yıllardır Almanya’da yaşayan bir sanatçımız. Altı türkü kitabı yayımladı şimdiye kadar. Bunlardan üçü türlerine göre türküleri, üçü de genel türküleri kapsıyor.
Hamdi TANSES’i nasıl tanımlayacağımı önce biraz düşündüm. Flütüyle, sazıyla, daha başka on altı çalgıyı çalabilme becerisiyle, istenen yerde dinletiler veren, önce Türkiye’de, 1980’den sonra Almanya’da, bu dinletilerde yalnızca çalıp söylemekle yetinmeyip izleyicilerine Türkçe – Almanca açıklamalar yapan bir sanatçı mı? Herten Lisesi’nde, Rüsselsheim Müzik Okulu’nda ders veren, ayrıca 40 kişilik halk türküleri korosu çalıştıran, ayrıca nota, yöntem ve flüt dersleri veren bir müzik pedagogu mu?
Hamdi TANSES'in Enstrüman
Koleksiyonundan.
Hamdi
TANSES Fotoğraf Arşivi
Yoksa atamasız, aylıksız, gönüllü bir kültür elçisi mi? Yayımlanmış altı, yayıma hazır beş kitabıyla bir sanat yazarı mı? Ordu, Tokat, Samsun, Giresun, Trabzon yörelerinden yaptığı derlemelerle bir folklorcu mu? Bir nota yazıcısı mı? Evinde Rusya’dan Pakistan’a, Anadolu’dan Azerbaycan’a derlenmiş 70 kadar enstrümanın sergilendiği bir özel müzeci değil mi?
Hamdi TANSES'in Enstrüman
Koleksiyonundan Bazıları.
Hamdi
TANSES Fotoğraf Arşivi
Henüz 50’sinde, bu derece çok yönlü bir aydına yaşadığımız kılcal ayrıntılı işbölümü çağında az rastlanır. Hele onun yaşamını kazanmak ve kendini geliştirmek için girip çıktığı meslekleri sıralarsam daha çok şaşırırsınız…
Hamdi TANSES 1946’da Ordu İli’nin Ünye İlçesi’ne bağlı Genehor Köyü’nde doğdu. Genehor Köyü Ünye – Niksar yolu üzerinde ormanlık ve pek güzel bir köydü, ama okulu yoktu. Devlet köy adı değiştirip Genehor’u Velibayraktar yapmayı iyi biliyor.
Hamdi TANSES, Yeşiller Partisi Milletvekili
Tokatlı Cem ÖZDEMİR'le.
Hamdi
TANSES Fotoğraf Arşivi
Hamdi okuma yazmayı özel olarak öğrendi. Ona, başka köylerde çalışıp yaşlanmış emektar Cemal Efendi ders verdi. O, Cumhuriyet’in özverili ilk öğretmenlerinden, aynı zamanda sürekli Cumhuriyet okuruydu. Okuduklarını Hamdi’ye verirdi. Böyle böyle okumayı ilerletti. Köyde iki de astsubay vardı. Onlardan matematik öğrendi. Babası Osman Çavuş çat pat okurdu, ama anası bilmezdi.
Hamdi TANSES, Eşi Hacer
(Yıldız), Babası Osman Çavuş, Annesi
Şahinder ve Oğlu.
Hamdi
TANSES Fotoğraf Arşivi
Osman Çavuş çok iyi kaval çalardı. Hamdi’yi kuzu gütmeye yollarken torbasına bir de çoban düdüğü koyardı. Besbelli yetenekli, tutku derecesinde istekli bir çocuktu. Kısa sürede o yalın köy çalgısını konuşturmaya başladı. Çok ince duyarlı bir kulağı vardı. Sesi de güzeldi.
Hamdi
TANSES Fotoğraf Arşivi
Yaz gelince Genehor’da 25 – 30 kişi bir arada ekin biçer, mısır keser, kışları da topluca mısır övcelerdi. Mısırın tanesini koçanından ayırma işi elle yapılırdı. Bütün mahalle toplanırdı. Genehor’da imeceye “keşik” denir. Çalışırken durmadan türkü söylenir. Bu nedenle o köyde kız erkek, herkes türkü söylemeyi, yöre oyunları oynamayı bilir.
Zorlu Yıllar
Hamdi, 1961’de dışardan sınav vererek ilkokul diploması aldı. Ünye’de ortaokulu, sanat enstitüsünü okudu; ayrıca lise bitirme sınavlarını verdi. Daha fazla okumak için İstanbul’a yollandı. Bir yandan Devlet Konservatuarı’nda ders izliyor, bir yandan yaşayabilmek için geceleri gazinolarda saz çalıyordu. Türküler söylüyordu. Tatillerde Anadolu turnelerine çıkarak Kış için para biriktiriyordu. Giderek radyoda söyleme olanağı buluyordu. Ana babası İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra evlenmişti, ikisi de ırgattı. Onlar Alevî – Bektaşî kökenli insanlardı. Sekiz çocuk sahibi olmuşlardı. Hamdi bunların en büyüğüydü. Ana baba, uygulanan ağır baskılar, hem de kırsal yaşamın işsizliği içinde dayanılmaz yalnızlık yüzünden kökenlerinden kopup erimişlerdi. Ama ikisinde de çalıp çağırma sevgisi kalmıştı. Hamdi’yi etkiliyorlardı. Köy ortamı da elverişliydi.
Hamdi
TANSES Fotoğraf Arşivi
İstanbul’da Hamdi konservatuardan alacağını aldığını düşünerek, ayrılıp mühendislik öğrenimine başladı. Aynı zamanda çalışarak para kazanıp ailenin geçimine destek vermesi gerekiyordu. Ama uygun iş bulamıyordu. Öğrenimini son sınıfta bırakıp Libya’ya işçi yazıldı. Orda işçilik yerine mühendis olarak çalışabilmek için Libya Devlet Üniversitesi’nce kalan derslerin sınavını vererek diplomasını aldı, denkliğini kabul ettirdi.
İstanbul’da Radyo Sanatçısı Ahmet YAMACI’dan, Kanunî İsmail Hakkı Bey’den nota, yöntem, solfej dersleri almıştı. Özel olarak altı yıl gittiği Adnan ATAMAN, Tuncer İNAN, Hamdi ÖZBAY’dan çok yararlandı. Bu sırada derlediği türkülerden 15’ini notaya alarak radyoda çalıp söylemeyi başardı.
Libya’da dört yıl kaldıktan sonra yurda döndü. Ama polis kendisini izlemeye başladı : “Niçin işçilerle, köylülerle sıkı fıkısın, niçin yanına sürekli solcular gelip gidiyor?” diye sıkıştırıyordu. Çok geçmedi, göz altına alınıp tutuklandı. Sorgular, işkenceler derken, yediği sopalar yüzünden duyma yetisini yitirdi. Selimiye Kışlası’nda yatarken içine düştüğü grupta görüş uyuşmazlığı yüzünden az daha linç ediliyordu. Onu “Kışlalar Doldu Boşaldı Bugün”ü çok iyi söylemesine hayran olan erler kurtardı.
1969 İst. Lunapark Gazinosu - İlk
Konseri
Hamdi
TANSES Fotoğraf Arşivi
Ama gerçekten kurtulmuş muydu? 1980’de, generallerin darbesi gelmeden, Libya’da kullandığı pasaportla Almanya’ya gitti. Orda hiç değilse bir parça soluk alabilmeyi umuyordu. Ama Hamdi gibi gariban, hem de davası olan, özü sözü bir insanlar için nereye varsan okka dört yüz dirhem. Polis baskısından kurtuldu ama duyma yetisini yeniden kazanması kolay olmadı. Bunun için uzun süre tedavi görmesi gerekiyordu.
Almanya’da ilk gittiği yer Braunschweig şehriydi. Orda bir hafta kaldıktan sonra hemen Ruhr Havzası’na geçti. Gelsenkirchen’de yatıp kalkacak yer buldu. Birbirine eklenen çevre şehirlerde Türkiye’den kum gibi işçi savruluyordu. Kulaklarının tedavisini tamamlamak için Herten’e geçti. Saz onarıyor, kurslar, dersler, dinletiler veriyordu. Herten’de sekiz yıl kaldıktan sonra yakındaki Recklinghausen'e taşındı Orda bir buçuk yıl çalıştırdığı halk türküleri korosunun katılımcılarından olan Hacer Hanım'la evlenip Duisburg'a geçti.
Burada Hamdi'nin Hacer Hanım'a evlenme konusuna girmeli mi bilmiyorum. Bu evliliğin özeli aşan bambaşka bir özeli var. Hamdi'nin "solculuğu", komünistliğinin ardı sıra yuvarlanıp gelmişti. Hacer Hanım'ın babası Türkiye'den gönderilen hocaların kıskacında kalmıştı. Çeyrek yüzyıl Avrupa'nın batısında yaşamış olmak yetmiyor. İki milyon insanımız orda yabancı toplum içinde kendine göre bir toplum oluşturdu. Geleneksel kültürün etkisi bütün boyutlarıyla sürüyor, elbet toplumsal baskılar da sürüyordu. O nedenle baba, kızının Hamdi’yle evlenmesine direniyordu. Ama sevenlere temelli engel olmak ne dereceye kadar olanaklı? Ruhr Havzası ise gerçek bir orman, bir cangıl. Hacer Hanım’ı, Hamdi’yi alıp kaçtı.
Hamdi TANSES ve Eşi Hacer (Yıldız)
TANSES
Hamdi
TANSES Fotoğraf Arşivi
Karanlıklardan Kurtulmak
Yılların birazı da Duisburg’da; Ren ile Ruhr Irmakları’nın birleştiği yerde tek katlı, küçük bahçe içinde bir evde geçti. Biri Eda, biri Nida; birbirinden yetenekli biri kız biri erkek iki çocukları oldu. Hamdi, Hacer Hanım’ın annesiyle barışmayı başardı ise de babasıyla küslük ne yazık ki sürüyor. Seven gönüllere engel olmanın yanlışlığını belki bir gün anlayacaktır. Pek çok ana – baba bu geleneksel karanlıklardan kurtulmayı şu bitip giden yüzyılda değil, sanırım ancak 21. yüzyılda başaracaktır. Hacer Hanım ilk çocuğu Eda’yı Dünya’ya getirince Duisburg’taki Wailraf Zontrum’da küçük bir şenlik düzenlediler. O şenliğe katıldığımı, üç kişilik ailenin mutluluğunu kutladığımı anımsıyorum.
Ressam Balaban'la Bir Aile
Birlikteliğinde.
Hamdi
TANSES Fotoğraf Arşivi
Hamdi ile Hacer TANSES sonra Mainz’a taşındılar. Hamdi orda Alevi Kültür Derneği ve onlardan oluşan federasyonda dergi çıkardı. Bir yandan da Mainz ve Rüsselsheim Liseleri’nde; ayrıca Müzik Okulu’nda dersler verdi. Hacer Hanım.. Üniversite Hastanesi’nde pasta yapımında çalışmaya başladı. Çocuklar koşar adım büyüyordu. Nida evin yakınındaki çocuk yuvasına, Eda ilkokula gidiyor. Hava ister iyi ister kötü olsun, götürüp getirme işini Hamdi üstleniyor.
Hamdi TANSES, eşi ve iki çocuğuyla birlikte; Amerikan işgal ordusu çekip gidince boşalan kışla yapılarından birinde oturur. En üst kattaki evde komşuları rahatsız etmeden çalar, söyler, aynı zamanda kitaplarını yazar. Evlerinden konuk eksik olmaz. Orası sevgi ile neşenin egemen olduğu küçük bir cumhuriyettir. Onlara konuk olmak mutluluktur. Bir akşam ben de o mutluluğu tattım. Duvarlarda sergilenen çeşitli ülkelerden toplanmış, sipsiden davul zurnaya kadar çalgıları ayrı ayrı inceledim. Bu arada Eda ile Nida bana birbirinden güneşli ev resimleri yaptı. Sonra Hamdi’nin yayımlanmış kitaplarını ortaya serip, tek tek inceledim.
1. Gel Bize, Katıl Bize – Almanca / Türkçe notalı okul türküleri, 104 sh., Ortadoğu Yayınevi, Oberhausen.
2. Halk Türküleri – Türkçe, notalı; 274 sayfa, Verlag ÇÖLGEÇEN, Ob. Prhausen (Geliştirilmiş ikinci baskısı Öyküleriyle Halk Türküleri – notalı, 317 sh., 1997, Önel Verlag, Köln).
3. Halk Türküleri, Güfte ve Besteleriyle – 271 sayfa, 1995, SAY Yayınları, İstanbul.
4. Ozanların Dili, Deyişler, Nefesler, Semahlar – Notalı, 256 sayfa, 1997, SAY Yayınları, İstanbul.
5. Notalarıyla Zeybekler ve Ege – Akdeniz Türküleri / 256 sayfa, 1997, SAY Yayınları, İstanbul.
6. Notalarıyla Karadeniz Türküleri – 210 sayfa, 1997, SAY Yayınları, İstanbul.
Kimileri bu kitapların bilimselliğini eksik, yazılışını kolay bulur. “Ne olacak, bunları herkes yazar!” diyerek küçümser. Ben hiç o kanıda değilim. Hamdi, onları yılların birikimine dayanarak, plânlayıp yazabilmek için gündüzlerini, gecelerini verir. Bu Dünya’da kimilerinin görevi çalışıp yapıt üretmek, kimilerinin görevi galiba onları yalnızca eleştirmek, dudak bükmek, üretilmiş yapıtları küçümsemektir. Türkiye geniş, onlara da bunlara da yer var. Ama ister Türkiye’de ister Almanya’da, okurlar bu yapıtların değerini bilir. Onları satın alıp, okuyarak yararlanır. İlk basımların bitip yeni basımlarının yapılması da bunu gösteriyor. Son Frankfurt Kitap Fuarı’nda en çok ilgi gören kitaplar arasında bunların da yer alması bu sözlerimin kanıtıdır.
İstekle Sürdürülen Çalışmalar
Hamdi TANSES çalışmalarını şimdiye kadar olduğu gibi büyük bir istekle sürdürüyor. Okuyor, inceliyor, seçiyor, nota yazıyor, seçtiği parçaları destekleyici yazılar bulup, bunları kendi yazdığı sayfaların arasına koyarak okurlarına yararlı olmaya çabalıyor. Böylece hem Türkler’e hem Almanlar’a Anadolu’nun yüzyıllardan sürüp gelen kültürünü sergileyip Yunus Emre’yi, Karacaoğlan’ı, Pir Sultan Abdal’ı, Hacı Bektaş Veli’yi tanıtmayı, pek çok çeşit oluşturan etkinlikleri arasında sürdürüyor.
Hamdi TANSES ile eşi, çocukları, bir süredir Türkiye’nin yurttaşlığından kopmadan Alman pasaportu taşıyorlar. Söz arasında kulağıma fısıldadılar. Gökçeada’dan eski bir ev alıp onarmışlar, Yaz tatillerini orda geçiriyorlar. Yoksulluktan gelen bu insanlar, kazançlarının bir bölümünü köşeye koyarak, iyi gün var, kötü gün var, oradan 12 dönüm kadar toprak alıp ağaçlamaya başlamışlar. Hamdi TANSES’in yazdığı kitapları incelerken aynı zamanda Hacer Hanım’ın yardımıyla albümlerden resimler seçtik. Onları bu yazıya eklemeyi uygun buldum.
Hamdi TANSES, Talip ÖZKAN'la Fransa'da Müzik
Söyleşisinde.
Hamdi
TANSES Fotoğraf Arşivi
Benim gönlüm bu çok yönlü kültür adamı ve yurt aydını için ne ister bilir misiniz? Kültür Bakanlığımız, eğer varsa en güzel madalyalarından birini onun göğsüne taksın?
FAKİR BAYKURT
Hamdi
TANSES Fotoğraf Arşivi
Ünyeli Türk Halk Müziği Sanatçısı’nın “Notalarıyla Karadeniz Türküleri” ve “Halk Türküleri 1 – 2” adlı eserlerinden yaptığım çalışmada Hamdi TANSES adıyla “Derleyen, Söz ve Müzik ve Kaynak Kişi” olarak literatürde yer aldığı Halk Türküleri’ni yöreleriyle birlikte gösterir çizelge aşağıda verilmiştir.
Hamdi TANSES'in "Kaynak Kişi - Derleyen
- Söz ve Müzik" Olarak Etkin Olduğu İki Ünye
Türküsü'nün Notaları.
Yöresi |
Kaynak Kişi |
Söz |
Derleyen |
Müzik |
Halk Türküsü |
Ordu |
Hamdi Tanses |
Sefil Selimî |
|
Hamdi Tanses |
Gök Kubbe Altında |
|
Hamdi Tanses |
Naci Kaynar |
|
|
Ateş Üstünde Yürüdüm |
Ünye |
|
Hamdi Tanses |
|
Hamdi Tanses |
Bülbül |
Ordu – Ünye |
Hamdi Tanses |
|
Hamdi Tanses |
|
Peştemalın Tersine |
|
|
Hamdi Tanses |
|
Hamdi Tanses |
Yayla Çiçeğim |
|
|
Hamdi Tanses |
|
Hamdi Tanses |
Diller Atatürk’ü Söyler |
Ordu - Korgan |
Töreli Hafız |
|
Ümit Tokcan - Hamdi Tanses |
|
Hekimoğlu |
|
|
Hasan Hüseyin Korkmazgil |
|
Hamdi Tanses |
Bu Demir Divriği Bağlarından |
Ordu – Gürgentepe |
Hamdi Tanses |
|
Hamdi Tanses |
|
Karşıda Görünen Ne Güzel Yayla |
|
|
Hasan Hüseyin Korkmazgil |
|
Hamdi Tanses |
Başım Gezer Bulutlarda |
|
|
Hamdi Tanses |
|
Hamdi Tanses |
Noel Baba |
Ordu – Akkuş |
Hamdi Tanses |
|
Hamdi Tanses |
|
Yıkırganın Armudu |
Reşadiye – Ordu – Aybastı |
Hamdi Tanses |
|
Hamdi Tanses |
|
Hatipoğlu |
Erzincan |
Âşık Davut Sularî |
|
Hamdi Tanses |
|
Seher Vakti Kalkan Kervan |
Ünye |
Hamdi Tanses – Fethi Gençalioğlu |
|
Hamdi Tanses |
|
Sürmeli Naciye’m |
Sivas |
Hamdi Tanses |
|
Hamdi Tanses |
|
Bu Dünya’dan Gider Olduk |
|
|
Yunus Emre |
|
Hamdi Tanses |
Aşkın Odu Ciğerimi |
Artvin |
Yöre Ekibi |
|
Hamdi Tanses |
|
Bir Cenderme Geliyor |
Ünye |
Fethi Gençalioğlu - Hamdi Tanses |
|
Hamdi Tanses |
|
Ünye’den Çıktım Başım Selâmet |
Ordu – Akkuş |
Hamdi Tanses |
|
Hamdi Tanses |
|
Ne Durursun Oralarda |
Ordu – Fatsa |
Lütfullah Topçuoğlu - Hamdi Tanses |
|
Hamdi Tanses |
|
Yeni Yolun Bükmeleri |
Ordu – Akkuş |
Fethi Gençalioğlu - Hamdi Tanses |
|
Hamdi Tanses |
|
Yayla Yaylaya Bakar |
Ordu – Aybastı |
Hamdi Tanses |
|
Hamdi Tanses |
|
Yayla Yollarında Menevşeler Bitmiş |
Niksar |
|
|
Hamdi Tanses |
|
Gurbet Ellerinde |
Karadeniz |
Haydar Gedikoğlu |
|
Hamdi Tanses |
|
Almanya Acı Vatan |
Ünye |
Fethi Gençalioğlu |
|
Hamdi Tanses |
|
Şu Derenin Boyuna |
Ordu - Ünye |
İsmail Soysal |
|
Muzaffer Sarısözen |
|
Sabah Güneşi Doğdu |
Ünye |
Hamdi Tanses - Osman Ocaktan (Çavuş) |
|
Hamdi Tanses |
|
Gemi Geliyor Gemi |
Ordu |
|
Hamdi Tanses |
|
Hamdi Tanses |
Yeni Yol Üstünde (Metin'in Ağıdı) |
Ordu - Korgan |
Hamdi Tanses |
|
Hamdi Tanses |
|
Yayla Yollarında (Göller Göller) |
Ordu - Korgan |
Hamdi Tanses |
|
Hamdi Tanses |
|
Çıktım Yayla Düzüne |
Ordu - Ünye |
İsmail Soysal |
|
Muzaffer Sarısözen |
|
Ne Uzundur Şu Fatsa'nın Yolları |
Ordu |
Hamdi Tanses |
|
Hamdi Tanses |
|
Lazotlar |
Ordu - Ünye |
Hamdi Tanses |
|
Hamdi Tanses |
|
Irmak Kenarında |
Ünye |
Hamdi Tanses |
|
Hamdi Tanses |
|
Bugün Günlerden (Sarı Yani) |
Ünye |
Fethi Gençalioğlu |
|
Nurettin Çamlıdağ |
|
Yâr Sana Beşik Alayım mı? |
|
KAYNAKÇA :
TANSES, Hamdi – Halk Türküleri 1. Kitap – 303 sh., SAY Yayınları, 4. Baskı, İst./2004.
TANSES, Hamdi – Halk Türküleri 2. Kitap – 295 sh., SAY Yayınları, 1. Baskı, İst./2004.
TANSES, Hamdi – Halk Türküleri 3. Kitap – 288 sh., SAY Yayınları, 1. Baskı, İst./2005.
TANSES, Hamdi – Halk Türküleri 4. Kitap – 304 sh., SAY Yayınları, 1. Baskı, İst./2005.
TANSES, Hamdi – Halk Türküleri 5. Kitap – 304 sh., SAY Yayınları, 1. Baskı, İst./2005.
TANSES, Hamdi – Öyküleriyle Halk Türküleri – 480 sh., SAY Yayınları, 1. Baskı, İst./2005.
TANSES, Hamdi – Notalarıyla Karadeniz Türküleri – 240 sh., SAY Yayınları, 1. Baskı, Şubat 1997.